“1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramı” etkinliği, Yunus Emre Enstitüsünce, Ülker Sports Arena'da gerçekleştirildi.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen "1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramı Programı"nda konuşan Çavuşoğlu, dünyada ve Türkiye’de, dış politika, diplomasinin sadece Dışişleri Bakanlığındaki bürokratlar aracılığıyla yürütülmediğini söyledi.

Başta parlamenter diplomasi olmak üzere birçok kurumu işin içine dâhil ederek Türkiye’nin değerleri ve yumuşak gücüyle birlikte bütün kurumları aktif olarak diplomasinin içine kattıklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Amacımız, dünyanın her yerinde şanlı Türk bayrağını dalgalandırmaktır. Bu düşünceyle bugün dünyada 230 temsilcilikle dünyada 5. sıradayız. Amacımız yılsonu itibarıyla 241 ülkede temsilcilik açmaktır." dedi.

Sadece büyükelçilik ve başkonsolosluklar aracılığıyla değil, dünyanın her yerine farklı kurumlarla ulaşmayı amaçladıklarını belirten Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Türk Hava Yolları 300 uçağıyla dünyanın 293 başkentine ulaşıyor. Bugün TİKA ile sadece Türkiye’nin kalkınmasını sağlamıyoruz. Dünyada mazlum ülkelerin kalkınmasını sağlamak için kalkınma projelerine destek sunuyoruz. Kızılayımız dünyanın her yerine Türk insanın gönlünden kopan insani yardımları ulaştırıyor. Yurt dışı başkanlığımız, dünyanın her yerinden binlerce öğrenciye burs vererek eğitim öğretim görmesini sağlıyor ve Yunus Emre Kültür Merkezleri, güzel Türkçemizi, Türklerin örf, adetlerini öğretiyor. Tüm kurumlarımız Türkiye’nin dünyadaki itibarını artırmak için gece gündüz çalışıyor."

Dışişleri Bakanlığının da Diplomasi Akademisi ile dünyanın her yerinde genç insanlara staj imkânı sağladığını ve Türk diplomasisinin başarısını anlattığını vurgulayan Çavuşoğlu, Yunus Emre Enstitüsünün yurt dışında yaptıklarıyla gurur duyduklarını aktardı.

Yunus Emre’nin, "Yaratılanı, Yaradan’dan ötürü seviyoruz" özdeyişine bugün çok daha fazla ihtiyaç duyulduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Bugün burada, sevgi dili, barış dilinin güzel sunumlarını gördük. Bugün dünyada aslında her zamankinden daha fazla barışa ve barış diline ihtiyacımız var. Irkçılığın, yabancı düşmanlığının, İslam karşıtlığının arttığı bir dünyada hoşgörüye ve barış diline ihtiyacımız var. İşte Yunus Emre Kültür Merkezleri olarak bunu sağlamaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde gerçekleşen ve kendisinin de mütevelli heyetinde bulunduğu Yunus Emre Enstitisünün organizasyonunda bulunmaktan son derece mutlu olduğunu dile getirerek, sözlerini, "Yunus Emre Enstitüsünün tüm dünyada açtığı enstitülerde eğitim ve öğretim gören gençleri bir araya getirdiğimiz bir günde böyle bir programda bulunmaktan da ayrıca büyük bir mutluluk duyuyorum." diye tamamladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise konuşmasında, insanlığın ortak evrensel sorunlarına çözüm bulmak için şiddetin yerine barışı, yoksulluğun yerine refahı hâkim kılmaya çalıştıklarını belirterek, "Ülkemizin kültürünü ve gayesini anlatmanın en iyi yolu Türkçemizin öğretimidir." dedi.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen "1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramı Programı"nda konuşan Bakan Çelik, devletlerin uluslararası sistem içinde rollerinin yeniden tanımladıklarını söyledi.  

Yurt dışı teşkilatlarının yeniden yapılandırıldığı bir dönemde, diplomasinin de biçim değiştirdiğini vurgulayan Çelik, "Türkiye olarak diplomasimizin alanı genişledikçe kültürel diplomasi alanında faaliyet gösteren kurumlarımızın faaliyetleri, söz konusu çerçevede yeniden yapılanmaktadır. Kültürel diplomasi anlayışımızı, milletimizin ve devletimizin sesini dünyanın her yerine bir şekilde duyurmaya çalışıyoruz." dedi.

"Yurt dışındaki kurumlarımızla sesimiz her geçen gün daha fazla ulaşıyor." diyen Bakan Çelik, "Özellikle etrafımızda DEAŞ adlı terör örgütünün mukaddes dinimizin sembollerini kullanarak değerlere zarar verdiği bir dönemde, dini ve coğrafyamızı kirlettiği bu zaman diliminde, Türkçemizi insan sevgimizi, Yunus Emre gibi büyük bir isimle bu enstitü altında dünyaya sesimizi duyurmamız çok büyük mesajlar içermektedir." ifadelerini kullandı.

Diplomasinin etki alanını her geçen gün genişlediğini ifade eden Çelik şunları kaydetti:

"Kültürümüzü geleneklerimizi, dilimizi öğreterek ve yaşatarak dostluklar kurulmasını olanak veren kültür merkezlerimiz büyük gurur kaynaklarımızdır. Bir dilin yurt dışında kullanılması, o ülkenin diplomasi faaliyetlerine pozitif katkı sağlamakla, dil öğrenimi üzerinde sosyal diyalog kurulmasına olanak vermekle büyük bir zemin oluşturmaktadır. Ülkemizin kültürünü ve gayesini anlatmanın en iyi yolu Türkçemizin öğretimidir. Kültürel diplomasimizin merkezini teşkil etmektedir. Türkçenin yaygınlaşması amacı doğrultusunda 34 ülkede ulaşan Türk Kültür Merkezleriyle sesimizi dünyaya duyurmaktadır.”

Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye'nin ekonomik ve ticari ilişiklerinin istikrarlı bir şekilde sürdürmesine önemli etkiler yaptığını aktaran Çelik, Türkiye'nin de dünyanın aradığı ortak barışa katkı sunmak için gayret gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"İnsanlığın ortak sorunlarına, evrensel sorunlara çözüm bulabilmemiz için şiddetin yerine barışın, yoksulluğun yerine refahı hâkim etme çabalarımızın ve sahip olduğumuz kültürel zenginliğin bir yansıması olduğunu ifade ediyoruz. Bir ülke ile kuracağımız insani ve kültürel bağları, her alanda iş birliği açısından sağlam bir zemin teşkil etmektedir. Bu açıdan şanslıyız. Çünkü ecdadımız yüzyıllar süren hoşgörüyü yönetim anlayışı, çevremizde birçok nokta temelleri sağlam yerlere dayanan merkezin kurulmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca zeminleri sağlam teşkilatlar kurulmasına imkân vermektedir."

Programa katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Bakan Çelik, insanı severken ırk, din ve mezhep ayrımı gözetmeyen Yunus Emre'nin herkese aynı gözle baktığını dile getirerek, bu çerçevede enstitünün de Yunus Emre'nin felsefesini tam benimsemiş olarak  aynı anlayışla görev yapmasının önemli olduğunu aktardı.

Programa Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem ve çok sayıda davetli katıldı.