Varşova'da "Doğu’dan Batı’ya Müzik Buluşmaları"

Yazıcı-dostu sürüm

Varşova Yunus Emre Enstitüsü ile Varşova Kral Sarayı’nın ortaklaşa düzenlediği etkinliklerden biri olan “Doğu’dan Batı’ya Müzik Buluşmaları” 23 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirildi.

Konuklar arasında T.C. Varşova Büyükelçisi Tunç Üğdül ve elçilik mensupları, Polonya Kalkınma Bakanlığından Kazimierz Cwalina, Polonya Dış İşleri Bakanlığı Konsolosluk Bölümü Müdürü Miroslaw Stawski, Uluslararası İlişkiler Polonya Enstitüsü Kançılarya Bölümü Müdürü Katarzyna Rawska Gorecka, Gülermak Şirketi Müdürü Mustafa Tunçer, Yunus Emre Enstitüsünün Varşova’da yürüttüğü “Seçmeli Dil Olarak Türkçe” ve “Zorunlu Dil Olarak Türkçe” projelerine dâhil olan liselerin müdürleri, Amerikan Büyükelçiliğinden diplomatlar, iş adamları, akademisyenler ve çok sayıda sanatsever katıldı.

Varşova Kral Sarayı Müdür Yardımcısı Ziemowit Kozminski, Yunus Emre Enstitüsü ile Saray arasında ortaklaşa düzenlenen birçok kültür-sanat ve akademik etkinliklerinin yanında bu iş birliğinin de ekonomi, sinema, ticaret ve tarih gibi birçok alanda devam edeceğini; bu iş birliğinden duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Kozminski, Türkiye ile Polonya arasındaki ilişkilerin gün geçtikçe daha da güçlenerek devam ettiğini vurgulayarak Yunus Emre Enstitüsü olmadan bu faaliyetlerin gerçekleşmesinin zor olacağını kaydetti.

Yunus Emre Enstitüsü Varşova Müdürü Doç. Dr. Öztürk Emiroğlu ise konserin açılış konuşmasında şu hususlara vurgu yaptı:

“Anadolu, dünya müzik kültürü açısından hazine değerinde bir coğrafyadır. Çünkü günümüz Anadolu Türk müziğindeki çeşitlilikte Türklerle birlikte bu coğrafyada yaşayan farklı kavimlerin müziğini bulmak da mümkündür. Türkü, M.Ö. başlayan Türk tarihinde Türklerin söylediği özel, kendine has melodinin adıdır. Yani Türk, türkü söyler. Fakat Türklerin saray,  tasavvuf,  pop,  caz ve rock gibi müzikleri de vardır. Bu akşam ise türkü dinleyeceğiz. Fakat bu türküleri, farklı dinleyeceğiz. Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen “kopuz”un Anadolu’da gelişen halk müziğinin ana enstrümanı olan “bağlama/ saz” ile Alman müzisyenlerce çalınan Batı tarzı enstrümanların bir araya getirdiği müziği, yani senfonik türküleri dinleyeceğiz. Dünya’daki tüm olumsuzluklara rağmen Türkler, türkü söylesin; Berlin, Varşova, Viyana orkestraları da çalsın. Başka milletlerin ezgileri, dostluk ve kardeşlik havası içinde bu tür organizasyonlarda çalınıp söylensin ki müzik ve sanatın gücüyle iletişim köprüleri açık olsun. Türküler ve şarkılar gönülden gönle söylensin.”

Emiroğlu’nun ardından söz alan Terlan Akkaya ise “Doğu’dan Batı’ya Müzik Projesi ile Türk kültürü ve müziğinin çok çeşitliliğini, ritmik zenginliğini, söz derinliğini, eserlerin geleneksel tınısını ve duygusunu bozmadan çok sesli aranjmanlar icra edilmektedir. Konser repertuvarı, Anadolu müziğinin Zeybek’ten Gazel’e, Türkü’den Hoyrat’a kadar bütün renklerini içermektedir.” dedi.

Konukların müzisyenleri ayakta alkışlamışları ve eserlerin tekrarını istemeleri sonucu müzisyenler Çanakkale Türküsü’nü yeniden icra ettiler. Konserin sonunda bir konuşma gerçekleştiren Muzaffer Ertürk, Türkiye- Polonya ilişkilerinin çok eskiye dayandığını, bunun her gün daha da güçlenerek devam ettiğini vurgulayarak böyle bir organizasyona imza atan Yunus Emre Enstitüsüne teşekkür etti.

Sanatçılara çiçek takdimi ve misafirlere kokteyl sunumuyla program son buldu.