2. Türkçe Bayramı Tanıtım Toplantısı İstanbul’da Gerçekleştirildi

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkçe Yaz Okulu ve Türkçe Bayramı’nın tanıtım toplantısı İstanbul Çırağan Sarayı’nda yapıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, toplantıda yaptığı konuşmada 15 Temmuz hain saldırısına atıfta bulunarak, “Ülke olarak, millet olarak çok önemli bir badireyi atlattığımız şu günlerde, korkmadan, çekinmeden ülkemize gelen ve meydanlarda bizimle birlikte demokrasiye ve Türkiye'ye sahip çıkan öğrencilerimize şükranlarımı ifade etmek istiyorum" dedi.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından bu yıl 46 ülkeden 540 öğrencinin katılımıyla yedincisi düzenlenen "Türkçe Yaz Okulu", Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul'da 27 Ağustos'ta gerçekleştirilecek 2. Türkçe Bayramı ile taçlanacak.

Türkçe Yaz Okulu ve 2. Türkçe Bayramı tanıtım toplantısı, Çırağan Sarayı'nda yapıldı

Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen öğrencilerin bir aydır çeşitli etkinlik ve eğitim programlarına katıldığını söyledi.

Türkçe'nin büyük medeniyetler kuran bir milletin dili olduğunu vurgulayan Avcı, "Her birimiz kendi ana dilimizi severiz ve kuşatıcılığına inanırız. Bütün diller birer mucizedir. Türkçemiz de kelime hazinesinin zenginliği, ahengi ve mecazlarıyla gerçekten güçlü bir dildir." dedi.

Katılımcı öğrencilere "Dilimizi ve kültürümüzü öğrenmenizin sizlere büyük avantajlar sağlayacağına inanıyorum." diye seslenen Avcı, sevgi dili Türkçenin şairinin ismini alan Yunus Emre Enstitüsü'nün organizasyonuyla 7 yıldır gerçekleşen Türkçe Yaz Okulu programının Türkçeyi ve Türk kültürünü tanıtma adına çok mühim bir işlevi yerine getirdiğine inandığını anlattı.

Bakan Avcı, bu yıl da 46 ülkeden 540 öğrenciyi Türkiye'de misafir etmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Ülke olarak, millet olarak çok önemli bir badireyi atlattığımız şu günlerde, korkmadan, çekinmeden ülkemize gelen ve meydanlarda bizimle birlikte demokrasiye ve Türkiye'ye sahip çıkan öğrencilerimize şükranlarımı ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

"Her zaman kapımız açık"

Öğrencilerin 16 farklı şehirde 20 üniversitenin mihmandarlığında tarihî ve turistik alanları gezerek, Türkçeyi yerinde öğrenme ve Türk kültürünü tanıma fırsatı bulduğunu anlatan Avcı, şunları dile getirdi:

"Güzel anılar biriktirdiğinize, güzel dostluklar kurduğunuza inanıyorum. Ülkelerinize döndüğünüzde ülkemizi, kültürümüzü ve yaşadığınız anılarınızı ailelerinizle, arkadaşlarınızla ve çevrenizle paylaşmanızı, dost ve kardeş ülke olarak size ve yakınlarınıza her zaman kapılarımızın açık olduğunu bilmenizi istiyorum.

Yaklaşık bir hafta sonra, 27 Ağustos'ta İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılacak Türkçe Bayramı'nı sizlerin de katılımıyla gerçekleştireceğiz. Türkçe Bayramı'nda misafir öğrenciler, 'İnsan ve Türkçe' temalı kapanış gösterisiyle dünyaya Türkçe, barış, dostluk ve sevgi mesajları gönderecek. Dünyanın birçok yerinde savaşların yaşandığı bir dönemde böylesine anlamlı bir mesaj çok önemli bir çağrı olacak. Türkçe Bayramı, 27 Ağustos'ta Ülker Sports Arena'da gerçekleşecek."

"Dil kültürler arası köprü vazifesi görür"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bütün kültürlerin birbiriyle geçişken olduğuna ve kaderlerin ortak olduğuna inandıklarını söyledi.

"Kişi tanımadığının düşmanıdır" sözünü hatırlatan Topbaş, "Bu durumda bizler birbirimizi daha iyi tanıyıp, dünya barışına katkı konusunda daha etkili olabileceğimizi ifade etmek isterim." dedi.

Jean-Jacques Rousseau'nun hatıratında, kimliğinin oluşmasında, Osmanlı sarayında saat tamircisi olarak çalışan babasının İstanbul'da yaşamasının katkısından bahsettiğini anlatan Topbaş, şunları kaydetti:

"Bizim kadim medeniyetimizin, birçok değerimizin dünyaya tanıtılması gerekmektedir. Lisan öğrenmek sadece konuşmak değil, onun ötesinde değerlerle buluşmak anlamını taşımaktadır. Kültürler insanların ortak mirası olarak kabul edilir ve yaşanırsa toplumların kalkınmasında büyük katkı sağlar. Dil kültürler arası köprü vazifesi görür ve karşılıklı etkileşim aracıdır. Dünyaya öğrettiği güzel Türkçemiz nedeniyle Yunus Emre Enstitüsüne teşekkür ediyorum. 2. Türkçe Bayramı'nı birlikte organize edip kutlayacağız."

Kapanış gösterisinde barış mesajı verilecek

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Türkiye'nin kültürünü, tarihini, dilini ve sanatını tanıtmak, zengin kültürel birikimini paylaşmak, Türkiye'nin diğer ülkelerle kültürel alışverişini artırıp dostluğunu pekiştirmek için çalıştıklarını anlattı.

Ateş, 7 yılda 45 Enstitü sayısına ulaştıklarını, ilk defa bu yıl Amerika kıtasına adım attıklarını, Güney Amerika'da da bir enstitü açmayı planladıklarını belirtti.

Son yıllarda büyük ivme kazanan kültürel diplomasinin gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez diplomasi kanallarından biri olduğunu dile getiren Ateş, "Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği aşamaların etkileri görülüyor. Türkiye algısı güçlendikçe, Türkçeye ve Türk kültürüne olan ilgi artıyor. Kimi ülkelerde Türkçe talebine cevap vermekte güçlük çekiyoruz, kapasitemizin çok üzerinde taleplerle karşılaşıyor bir yandan yeni merkezler açmaya devam ederken bir yandan da mevcut kapasitemizi güçlendirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Ekonomisi büyüyen ülkelerin kültürel diplomasiyi başarıyla kullanan ülkeler olmasının tesadüf olmadığını ve Türkiye'nin bu noktada geliştikçe daha çok saldırıya maruz kaldığını ve daha fazla tehditle karşılaşıldığının görüldüğünü belirten Ateş, Türkiye algısını yurt dışında en üst seviyeye taşıyacaklarını aktardı.

Prof. Dr. Ateş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu gelişme, hepimizin şahit olduğu gibi, ülkemiz için bazı zorlukları ve tehditleri de beraberinde getiriyor. İronik bir biçimde, bugün geldiğimiz noktada, Türkiye geliştikçe Türkiye algısının kimi durumlarda daha çok saldırıya maruz kaldığını, itibarımızın ve saygınlığımızın daha fazla tehditle karşılaştığını da görüyoruz. 15 Temmuz’dan sonra yaşadıklarımız bunun en canlı örneği olsa gerek. Bu gerçeğin farkında olarak bizler dünyadaki Türkiye algısını en doğru biçimde ve en yetkin enstrümanlarla en üst seviyeye taşımaya kararlıyız. Biliyoruz ki yıkmaya çalıştığımız ön yargılar kimi zaman art niyetten, ama çoğunlukla bilgisizlikten kaynaklanıyor. Muhataplarımız ne kadar ön yargılı olsa da yılmayacağız, vaz geçmeyeceğiz, geçmişin hayaletleri diyebileceğimiz bu ön yargılarla mücadele edeceğiz. Çünkü kültürel diplomasinin özü budur. Bugün teorisini Batılı kaynaklardan okuduğumuz bu ince ve insani iletişim yöntemini, yüzyıllar önce “gönüller yapmaya gelen” büyüklerimiz yazmış ve söylemiş.

İşte bu düsturdan hareketle, Yunus Emre Enstitüsü, bu yıl 7.sini düzenlediği yaz okulu programında 46 ülkeden 540 Türkçe kursiyerini ağırlıyor.

25 Temmuz’da başlayıp 27 Ağustos’a kadar sürecek olan program, Türkiye’nin 16 farklı şehrindeki 20 üniversitede yürütülüyor. Kültür elçilerimiz Türkiye'de bulundukları zaman zarfında hem bulundukları şehir merkezlerini hem de civardaki tarihî ve turistik alanları geziyor, böylece Türkçelerini geliştiriyor ve Türk kültürünü daha yakından tanıma fırsatı buluyorlar.

2016 Türkçe Yaz Okulu öğrencileri ile buluşmak için 4 Ağustos'ta yola çıkan ve ilk durağı Samsun olan "Dostluk Tırı" da bir taraftan kültür elçileri ile buluşmaya devam ediyor.”    

Şeref Ateş, Türkçe Bayramı'nda misafir öğrencilerin "İnsan ve Türkçe" temalı kapanış gösterisiyle dünyaya "Türkçe" barış, dostluk ve sevgi mesajları göndereceklerini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, bu işleri biz yapmazsak birileri yapar. Biz bu işleri en iyi şekilde yapmak için çalışıyoruz. Bize destek olanlara da teşekkürlerimizi ifade etmek istiyorum." diye konuştu.