Gençlerle Kültürel Diplomasi Buluşması

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Mardin’de gençlerle buluştu.

18 Şubat’ta Mardin Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezinde gerçekleşen etkinlikte Başkan Şeref Ateş gençlere kültürel diplomasinin inceliklerini anlattı.

Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın da katıldığı söyleşide, gençlerle ilk olarak diplomasinin tanımı ve tarihi hakkında bilgiler paylaşıldı. Kültür ve kültürel diplomasi hakkında bilgiler aktaran Başkan Ateş, Enstitü olarak Türkiye ile bağ kuran insanlar yetiştirmek istediklerini ve bunun için de algı ve olguyu iyi ayırt etmek gerektiğini belirtti. Ateş, “Algı değil, olgu gerçeğin aslıdır. Modern dünyada insanları birebir tanıma imkânımız yok onun algısı neyse biz onu alıyoruz. Siyasi iletişimde bu algılar önemli oluyor. Başla toplumlarla iletişime geçerken de bu algıları kullanıyoruz. “ şeklinde konuştu.

Dünyada 90’lı yıllara kadar kültür ve diplomasi alanında kapitalizm ve sosyalizm taraflarında iki farklı kutup olduğunu hatırlatan Ateş, “ Etkisiz iletişim, ilişki ve gelişim olmaz. Diğer ülkeleri etkilemek için bu iki kutupta da kendine özgü kültür diplomasisi yapan kurumlar vardı. Türkiye de bunların etki alanların birisiydi. Kültür dediğimiz şey etkileşim olduğu için enstrümanınız ne kadar çoksa o kadar etkilisinizdir.” sözlerini ekledi.

“Özgün düşünce ve hür iradenin gelişmesi önemli.”

Ateş, dünyada kültür enstitülerinin yanı sıra birçok kurumun bunun için hizmet etmeye başladığını ve Türkiye’nin bu alandaki enstrümanlarından bir tanesinin de 10 yıldır faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü olduğunu aktardı.

 Kültürel diplomasiyi 4 aşamada değerlendiren Ateş şunları söyledi: “Eski yöntem göstermekle başlıyor. Bu birinci aşama. 50’lerden 90’lara kadar yapılan da buydu. Yurt dışına sanatçınızı götürüyorsunuz orada bir gösteri yapıyor, karşı taraf da bundan etkileniyor. Kültürel diplomaside sonuç elde etmek için ikinci aşama aynı platformu paylaşma. Üçüncü aşama ise değişim programları, AB’nin Erasmus programı gibi. Dördüncü ve en etkili yöntem ise tamamen karşı tarafa fırsat vermeye odaklı bir yaklaşım. Türk kültürünü Amerika’da tanıtmak istiyorsanız, Türk kültürünü tanıttıktan sonra sizin enstrümanızı çalmaları, yaşam tarzınıza ait bir unsuru kullanmaları önemli. O zaman asıl başarıyı elde etmiş olursunuz.”

“Kendi hikâyemizi yazmamız gerek.”

 İbni Haldun’un “Coğrafya kaderdir.” sözünün bu zamana kadar hep negatif bir söylem olduğunu ve bu sözü olumluya çevirmenin yine gençlerin elinde olduğunu vurgulayan Ateş, “Kaderinizi yazmak sizlerin elinde. Bu merkez de bunun bir örneği.” dedi.

Ateş konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Kendi kökleri ile barışık, kendi coğrafyasını tanıyan ve bu coğrafyanın ürünleri yaratımcı şekilde başka topraklara götüren olmalısınız. Kendi hikâyenizi yazmanız gerek. Tabi bunu estetik şekilde ortaya koymalısınız. Her genç bir kültür diplomatıdır. Sosyal medya hesaplarınızda kendi kültür coğrafyanızı, şehrinizi, buranın güzelliklerini paylaşmanızda fayda görüyorum. Attığınız her adımın devamı gelecektir.”

Söyleşinin ardından Ateş gençlerin sorularını yanıtladı. Program, fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Diğer Etkinlikler

Türkiye’nin önde gelen akademisyen, yazar, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla Kültürel...