Londra Yunus Emre Enstitüsü, Genç Akademisyenler Seminer Serisi’nin 21. bölümünde “Maneviyat ve Ruh Sağlığı: Maneviyatın İç Huzura Katkıları” konu başlıklı sunumuyla University College London (UCL) doktora öğrencisi Merve Çetinkaya’yı ağırladı.  

Londra Yunus Emre Enstitüsü, 16 Haziran 2022 Perşembe günü Genç Akademisyenler Serisi’nin 21. ve sezonun son konuşmasında maneviyatın ruh sağlığı ile ilişkisi ve bireyin iç huzura katkısını inceleyen bir sunuma ev sahipliği yaptı. UCL’de doktora eğitimine devam eden Merve Çetinkaya’nın gerçekleştirdiği sunum, katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi.  

MANEVİYAT, İÇ HUZURU VE TASAVVUF ARASINDAKİ BAĞLANTI

Yapılan araştırmalar, sağlık ve maneviyat arasında derin bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle çağdaş toplumlarda, maneviyatın bireyin iç huzurunda önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Dünya, Kovid-19 pandemisinin getirdiği zorluklarla baş etmeye çalıştıkça bu konu daha çok üzerinde durulması gereken bir alan haline geldi. Bireyin maneviyata dair günlük yaşamında temas ettiği en önemli noktalardan birisi ise stresle başa çıkmadaki destek olarak karşımıza çıkıyor.

Bu konu üzerine çalışmalarını sürdüren Merve Çetinkaya, maneviyatın iç huzur ve iyi hissetme için önemi hakkındaki araştırmalarına dayanan konuşmasına; maneviyatın anlamı, maneviyatın İngiltere’deki karşılığı, modern toplumlarda maneviyatın yeri gibi temaları açıklayarak başladı. Çetinkaya sunumunun devamında doktora eğitimi boyunca yaptığı sağlık ve maneviyat çalışmalarından ve topladığı bulgulardan örnekler verdi. Maneviyat ve iç huzurun birbiriyle ilişkisini vurgularken tasavvufun bu manevi atmosferde kendine bulduğu yeri, Kovid-19 salgını sırasında Sufi bir grubun dini pratiklerinin psikolojileri üzerindeki etkilerine ilişkin yürüttüğü araştırması üzerinden paylaştı. Çetinkaya "manevi inançlara sahip olma ama dindar olmama" ve "inanma ve aidiyet duymama" gibi düşünceleri derinlemesine inceleyerek, maneviyatı tecrübe etme biçiminin hem bireysel hem de toplumsal bir mesele olduğunu vurguladı. 

Çetinkaya konuşmasının devamında, İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi olan NHS’in web sayfasındaki iyi hissetmeye dair 5 kuralın, dini inanç ve manevi pratiklerle örtüştüğüne dikkat çekerek, topladığı bulgular ışığında pandemi sırasında Sufi grupları ve onların ruh sağlıklarıyla ilgili kendi araştırmasını genişlettiğini vurguladı. Konuşma soru ve cevap bölümü ile son buldu.  

MANEVİYATIN RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ HAKKINDAKİ ARAŞTIRMALARINI SÜRDÜRÜYOR

Merve Çetinkaya, UCL Beyin Bilimleri Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında doktora öğrencisi ve Lisansüstü öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Maneviyat ve Ruh Sağlığı alanında özellikle iyi olma (well-being), dini ve manevi ritüeller ile ilgilenmektedir. Lisans ve yüksek lisans eğitimlerini Din Bilimleri, İlahiyat ve Tıp alanlarında Ankara Üniversitesinde, Kings College’ta ve Yale Üniversitesinde yaptı. Ayrıca Çetinkaya, İngiltere’de Müslüman akıl sağlığı yardım kuruluşlarında ve hastanelerde vaizlik çalışmaları yaptı.

Bu etkinlik, 2017’de kurulmuş olan, uluslararası ve çok disiplinli bir bilgi paylaşım platformu olmayı amaçlayan Genç Akademisyenler Seminer Serisi’nin bir parçasıdır. Her seminer, sıra dışı başarılar göstermiş bir lisansüstü öğrencisinin Türkiye ile ilgili veya global bir konuda yaptığı araştırmayı İngiltere toplumuna sunmasına imkân sağlar. Böylece bu uzun soluklu proje, seminer konusu üzerine çalışan veya konuya ilgi duyan herkese yarının akademik liderleriyle iletişim kurma fırsatı verir.  

Söyleşiyi, Yunus Emre Enstitüsü Londra'nın YouTube Kanalı @yeelondra'dan izleyebilir, gelecekteki Genç Akademisyenler Seminer Serisi ile ilgili güncellemeleri takip etmek için Londra Yunus Emre Enstitü’nün web sitesini bu linkten https://yeelondon.org.uk/ ziyaret edebilir veya sosyal medya hesaplarını @yeelondra takip edebilirsiniz.