Yunus Emre Enstitüsü ve Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce Türkiye ile Kosova arasındaki iş birliklerini pekiştirmek amacıyla düzenlenen "Tarih ve Sosyal Bilgiler Çalışmaları Türkiye Buluşması" etkinliğinin açılışı İstanbul’da gerçekleşti.

Kosova’dan sosyal bilimler, tarih ve kültür alanı çalışmalarında yer alan 62 kişinin katılımı ile 17 -24 Kasım 2019 tarihleri arasında İstanbul, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale olmak üzere dört şehirde gerçekleştirilecek olan program kapsamında, bilgilendirme ve iş birliği buluşmalarının yanı sıra kültürel, tarihî ve sosyal alan ziyaretlerine yer verilecek.

"Türklerle ilgili bilinenler, dünyaya Batı medyasının perspektifinden anlatıldı"

Programın açılışında konuşan Dünya Etnospor Konfederasyonu (DEK) Başkanı Bilal Erdoğan, Osmanlı'nın son döneminin, dünyada medyanın global olarak kamuoyu oluşturduğu bir dönem olduğuna ve medya gücünün Batı'nın elinde olduğunu vurguladı. Türklerle, Anadolu insanıyla ilgili şeylerin dünyaya Batı medyasının perspektifiyle aktarıldığını belirten Erdoğan, "Maalesef tarihin manipüle edilmeye çok müsait zamanları yaşıyoruz. Yunus Emre Enstitüsünün en büyük misyonu da Türkiye'nin Batı medyası tarafından yanlış şekillendirilmiş algısını, tarihini, itibarını onarmak ve ilk olarak da eski komşularımız olan Osmanlı bünyesinde beraber yaşadığımız kardeş halklarımızın Osmanlı'yı yeniden doğru tanımasını sağlamak. Bunun birinci yolu insanların Türkçe öğrenmesine katkıda bulunmak. Yani, Türkiye'nin kültürünü, insanlara en doğrusunu anlatmak." ifadelerini kullandı.

"Dil eğitimi önemli sacayaklarımızdan"

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş de bu yıl kuruluşunun onuncu yıldönümünü kutlayan Enstitünün, yurt dışında bütün ülkelerde insani bağlar kurma amacına dikkat çektiği konuşmasında dil eğitimi ve öğretiminin bu bağı sağlama noktasında önemli sacayaklarından biri olduğu ifade etti.

Yurt dışında bulunan merkezler ve Enstitü tarafından hayata geçirilen Uzaktan Türkçe Öğretim Portali aracılıyla yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin giderek arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Ateş, Türkçenin hak ettiği ilgiyi bulduğunu aktardı. İnsani bağları artırmak için kültürel, akademik ve bilimsel alanlarda olmak üzere dünya genelinde bir yılda binden fazla etkinlik düzenlendiğini aktardı.

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz ise tarihî ve kültürel mirasın korunması çerçevesinde özellikle dost ve kardeş ülkelerle iş birliği yaparak ortak bir bilinç oluşturulması amacıyla yürütülen çalışmaların önemine değindi.