"Türkiye Bizim Ortak Vatanımız!"

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsünün bu yıl sekizincisini düzenlediği Türkçe Yaz Okulu’nun (TYO) öğrencileri, ülkelerine döndükten hemen sonra Türkiye’ye olan özlemlerini kişisel sosyal medya hesaplarından dile getirdiler. Öğrenciler, “Türkiye bizim ortak vatanımız… Hayatımın en güzel günleri Türkiye… Ülkemize döndük ama aklımız ve kalbimiz Türkiye’de kaldı… Türkiye’den ülkeme döndüm, kendi ülkemde bir yabancı gibiyim artık… Türklerden ayrılıp ülkeme dönmek istemiyorum… Bundan sonra dünyanın her köşesinde kardeşleriniz var! Türkiye artık ikinci vatanım… ” şeklinde paylaşımlarda bulundular.

Türkçeyi, Türkiye’yi ve kültür-sanatını tanıtmak; farklı kültürler arasında etkileşimi artırmak amacıyla 5653 sayılı kanunla kurulan ve 60 ülkede 138 irtibat noktası bulunan Yunus Emre Enstitüsü, bu yıl 57 ülkeden 700 öğrenciyi bir ay boyunca Türkiye’nin 22 farklı şehrinde ağırladı.

Yurt dışında bulunan Yunus Emre Enstitülerinde ve Enstitünün protokolünün bulunduğu üniversitelerin Türkoloji bölümlerinde okuyan öğrencilerden oluşan gruplar, kaldıkları şehirlerde Türkçe bilgilerini geliştirdiler; Türkiye’yi ve Türk insanı daha çok tanıdılar; ülkenin tarihî, turistik ve doğal güzelliklerini yakından görme fırsatı buldular.

Dilde en alt seviye olan A1’den en üst seviye olan C2’ye kadar farklı dil seviyelerinden öğrenciler, bir ay boyunca birbirinden farklı kültür-sanat ve gezi-keşif etkinliklerine katılarak ilk kez Türkçeyi yerinde, yaşayarak öğrendiler. Türkçe Yaz Okulu’nun tamamlanmasının ardından gözyaşları ile Türkiye’ye, Türklere ve gruptaki arkadaşlarına veda eden öğrenciler, ülkelerine dönerken ya da döndükten hemen sonra hislerini paylaştılar.

“ARTIK TÜRKİYE BİZİM ORTAK VATANIMIZ”

TYO süresince Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesinde Türkçe dersleri alan ve dil seviyesi C2 olan Mısırlı Amira Ali Abdelghani Eissa sosyal medya hesabından, “Hayatımın en güzel günlerini sizinle geçirdim. İyi ki varsınız, iyi ki sizinle tanıştım. Ne kadar sizi özlediğimi bilmiyorsunuz. Hepiniz kalbimin parçasını alıp ailelerinize geri döndünüz ama Türkiye bizim ortak vatanımız. Orada eğlendik ve güzel günleri yaşadık. Hepiniz hep kalbimdesiniz canım ailem.” paylaşımında bulundu.

“MİSAFİRPERVERLİK TÜRKLERİN KANINDA DOĞUŞTAN VAR”

Giresun grubunda bulunan ve TYO’ya Ukrayna’nın başkenti Kiev'den katılan Olya Ilchenko da Giresun’a gittiği ilk gün kafasında birçok soru ve şüphe olduğunu belirterek, “Bu şehir, üniversite, insanlar kalbime işledi. Hatıralarımda her zaman nefesimizi kesen yaylalar, manzaralar ve deniz kalacak. Burada yaşayan insanları çok sevdim. Bence onların kanında hayatının ilk gününden beri misafirperverlik var. Çünkü bizi tanımadan evlerine davet edip çay ikram ettiler, kendimizi kötü hissettiğimizde bize yardım ettiler, zor bir durumda olduğumuzda bize tavsiyelerde bulundular. Bir ay bir gün gibi geçti. Planlarımı ve düşüncelerimi bütünüyle değiştirdi.” dedi.

“22 YILLIK ÖMRÜMÜN EN GÜZEL GÜNLERİYDİ TÜRKİYE”

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den gelen ve Türkçe öğrenimini Rize'deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde devam ettiren Süreyya Memmadova ise 22 yıllık ömrünün en güzel bir ayını Türkiye'de geçirdiğini belirterek, “Rize grubunda bulunduğum için, sizin gibi hocalar ve arkadaşlarla tanıştığım için ve sizinle bir ay geçirdiğim için çok ama çok mutluyum. 10 farklı ülkelerden gelen öğrencileri Türkçe birleştirdi ve biz bir aile olduk. Birlikte güldük, birlikte ağladık, birlikte yağmurda ıslandık. Bu bir ayda güzel anılar biriktirdim sizinle. 22 yıllık hayatımın en güzel günlerini Türkiye'de geçirdim.” şeklinde duygularını aktardı.
Bakü'den gelen bir diğer öğrenci Rahila Ağayeva da, “Bu yaşıma kadar hayatımın en güzel dönemini yaşadım. Buna vesile olan herkese sonsuz teşekkürler. Haşça kal Türkiye'm” diyerek veda etti.

“KENDİ ÜLKEMDE YABANCI GİBİYİM”

Ukrayna'nın Odesa kentinden gelen Dariia Taraşenko, “Benim için Türkiye ikinci vatanım oldu ve arkadaşlarım ikinci ailem oldu. Sizden ayrılmak çok zordu ve Ukrayna'ya hâlâ alışmaya çalışıyorum.” derken, Kosova'nın başkenti Priştine'den Meral Kerveshi duygularını, “Herkes ülkelerine döndü ama aklı, fikri, kalbi Türkiye'de kaldı. Ama bu kısa sürede bile ben size o kadar alışmışım ki kendi ülkemde bile kendimi yabancıymışım gibi hissediyorum.” şeklinde dile getirdi.
Türkiye'ye olan sevgisi benzeri sözlerle ifade edenlerden biri ise Makedonya'nın başkenti Üsküp'ten Djengis Demirov idi. Demirov, “Öyle güzel şeyler yaşadım ki, kendi ülkeme döndüğümde yabancı gibiydim. Öylesine boş hissettim ki kendimi, yapayalnız kimsem kalmamış gibi... Dışarı çıktım, gezdim; nerelere gittiğimin farkında bile değildim. Her adım atışımda aklıma geldiniz. #RotamTürkiye sizleri çok özlüyorum.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE'DEN AYRILIP ÜLKEME DÖNMEK İSTEMİYORUM”

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'den gelerek Türkçe Yaz Okulu'ndaki Türk dili öğrenimini tamamlayan Muhammed Obaid uçağa binerken paylaşımda bulunarak, Türkiye'den ayrılmak istemediğini ifade etti. Obaid, “Türklerin fedakâr, yardımsever, misafirperver ve sevgi dolu olduğun biliyordum ama bizlere böyle sevgi ve saygı göstereceğinizi hiç düşünemedim. Bu kadar sevgi ve saygı görüp ağlamaktan kendimi alamıyorum. Ben gerçekten sizlerden uzaklaşıp ülkem Hindistan'a dönmek istemiyorum ama dönmek zorundayım.” dedi.

BU ÜLKEYE NASIL BÖYLE BİR ŞEY YAPABİLİRLER?

En ilginç paylaşım ise Mohammed Numan Alshish'ten geldi: “Türkiye ah benim ülkem. Güzelim. Seni çok özledim. Ey güzel ülke Türkiye, ey en güzel şehir Giresun. Türkiye’ye ikinci gelişim. Geçtiğimiz yıl 23 Temmuz’da oradaydım. Gerçekten çok korktum. Adamlar nasıl, hayat nasıl, şu ülke nasıl böyle yaparlar çok soru sordum. Giresun’da çok fındık var her bahçede. Karadeniz çok büyük ve çok güzel. Karadeniz’in saf suyu Giresun’un insanlarının kalbi gibi. Giresun’un evleri… Yeni arkadaşlarla tanıştım, yeni fikirler aldım ve yeni şeyler öğrendim. Yunus Emre Enstitüsü, öğretmenlerim ve arkadaşlarım; her şey için teşekkürler.”

“GELİN TANIŞ OLALIM” DEMİŞTİK, KARDEŞ OLDUK...

Yunus Emre'nin “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim; Bu dünya kimseye kalmaz.” çağrısına kulak vererek ve #RotamTürkiye diyerek ülkemize gelen 700 öğrencinin memnuniyetini dile getirdiği bazı paylaşımlar ise şöyle:

Nurhan Gökçemen (Beyrut / Lübnan): Ben hâlâ inanamıyorum. Biz Türkiye'ye Türkçe Yaz Okulu için geldik. Sanki ben buraya sizi görmek için geldim. Sanki biz eskiden tanışıyoruz. Ankara'ya gittiğimiz zaman fark ettim ki başka gruplar var. Ayrıldıktan sonra söz veriyorum unutmayacağım sizi. Hep kalbimde kalacaksınız. Sizinle iyi ki tanışmışım. Sizi çok seviyorum ve umarım yine görüşürüz.

Mariana Markoviç (Belgrad / Sırbistan): Herkese her şey için çok teşekkür ederim. Size çok seviyorum. İyi ki varsınız. Bu fırsat için çok teşekkür ederiz. Gerçekten harika bir tecrübe.

Salma Said Muhammed (Kahire / Mısır): Türkiye'de Türk hocalarımla ve farklı ülkelerden gelen arkadaşlarımla birlikte küçük bir aile olduk. Hepiniz iyi ki varsınız, hayatıma iyi ki girdiniz, iyi ki tanıştık. Sizi şimdiden özlüyorum. Hayatımın en güzel günlerini birlikte geçirdik, en güzel anıları birlikte yaşadık. Hep hatırlayın. Sakın unutmayın. Sizi çok seviyorum.

Anna Cilcic (Komrat / Moldova): Zaman. Çok acayip bir şey. Nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Bekleyince geçmiyor. Geçmesini, hatta durmasını isteyince de acımasızca geçiyor. Geçiyor da diyemem, uçuyor resmen. Nasıl oluyor? Bir türlü anlam veremedim. Zaman her şeyi yapıyor. İnsanları birbirine de bağlıyor. Zaman gelir bazı kişilerle tanışırsın. Zaman gelir o tanıştığın insanlardan ayrılmak zorunda kalırsın. Belki bir daha da hiç görüşmeyeceğiz. Sizden ayrılık zamanı geldi canım arkadaşlarım. Hepiniz bir mucizesiniz. Hepinizi çok seviyorum. Hepiniz iyi ki varsınız. Allah’a emanet olun. Sizi şimdiden özlüyorum. Herkesi etiketleyemedim, herkesi takip etmedim çünkü ama hepiniz kalbimdesiniz.

Kerima Karakas (Saraybosna / Bosna-Hersek): Hoşça kal demeyeceğim. Görüşürüz olsun. Teşekkür ederim olsun. Sivas'a, İstanbul’a, Türkiye'ye, Yunus Emre Enstitüsüne, hocalarıma ve en büyük teşekkür arkadaşlarıma borçluyum. Sizi çok seviyorum. Beni unutmayın. Yine görüşürüz, başka bir yerde ama aynı sebeple. Şeyimiz sebep olsun.

Saad Zuber (Yeni Delhi / Hindistan): Yaz okulundan bu kadar çok keyif alacağımı hiç düşünmemiştim. Hocalarım ve arkadaşlarımla çok iyi anlaştım. Yeni insanlar, yeni yerler keşfettim. Bu gezi sayesinde birçok dostum oldu. Sizi çok özleyeceğim. Sizlerle çok geç tanıştım. Sizler gerçekten çok güler yüzlü ve anlayışlı insanlardınız. Sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Allah sizi iyi insanlarla karşılaştırsın. Kendinize iyi bakın.

Dzhennet Beibudova (Kiev / Ukrayna): Kütahya özlenmez mi? Seramik şehrinde yaşadım ve çini ustası olamayacağımı anladım. 2 saatte öldüm öldüm dirildim orada. Bu iş çok sabır ister. Ama sonucu inanılmaz olur. Böyle güzel sabır dersi için teşekkürler, Kütahya'm ve Yunus Emre Enstitüm.

Mariya Akhayeva (Astana / Kazakistan): Her şey için çok teşekkür ediyorum, YEE! Türkçe Yaz Okulu’na katılmak ve unutulmaz anları Türkiye'de yaşamak çok güzeldi.

Sunaj Osmani (Üsküp / Makedonya): Elveda diyebilmek zor iştir. Güzel şeyleri yaşarken insan daha mutlu olduğu için zaman çabuk geçer. Güldüğümüzde hep beraber güldük, mutlu olduk, unutulmaz anılarımız oldu. Güzel şeyler bulduk, güzel şeyler öğrendik. Sonra… En son öğreneceğimiz şeyse elveda demekmiş birbirimize. Bunu demekten daha kötü olan hiç diyememektir bence. Kelimelerin bir yerlerde uyuması. Demek istediklerini dile getirememek… Ama her güzel şeyin bir sonu vardır. Selam olsun buradan tüm bu tanıdığım harika dostlarıma! Diyeceğim şudur ki; Size, sizi unutmamaktan başka ne vaat edebilirim ki?