Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Londra YEE’yi Ziyaret Etti

Yazıcı-dostu sürüm

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları kapsamında Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti. Enstitünün çalışmaları hakkında bilgi alan Bakan Işık’a, Londra Büyükelçisi Sayın Abdurrahman Bilgiç eşlik etti. Yunus Emre Enstitüsü ziyareti sırasında Bakan Fikri Işık, Ziyaret kapsamında düzenlenen toplantıda Türk STK temsilcileriyle bir araya geldi.

Bakan Işık, toplantının ardından İngiltere’deki üniversitelerde yüksek lisans ve doktora eğitimi gören Türk öğrencilerle buluştu.

Öğrencilere hitap eden Işık, "Şu anda gerek bölgemiz, gerek ülkemiz çok önemli bir dönemeçten geçiyor. Özellikle 1916 Sykes-Picot Anlaşması’ndan sonraki en büyük türbülansı yaşıyoruz. Bu türbülansın ülkemiz açısından en az hasarla atlatılması ve bölgemizde kalıcı bir istikrarın sağlanması temel önceliğimiz." diye konuştu.

Hükümet olarak bölgedeki gelişmelerin Türkiye için büyük bir sıkıntı oluşturmaması için büyük gayret sarf ettiklerini anlatan Işık, "Bu arada, kendi içimizde yaşadığımız sıkıntılar da var. Ama bütün bunları yaparken biz özellikle kendi medeniyet değerlerimizin bize yüklediği sorumluluğun idrakinde hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Bölgenin bir türbülans içinde olduğunu belirten Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hele hele Halep’te son dönemde yaşanan olaylar, insanlık namına hepimizin yüreğini kanatıyor. Bu insanlık suçunun bir an önce son bulması için Türkiye elinden geleni yapıyor. Bir an önce Halep’teki bu zulmün sona erdirilmesi için gerçekten Türkiye olarak büyük gayret gösteriyoruz. Bir ateşkeste sağlandı şu anda.  Ümit ederiz ki bu ateşkes, kalıcı bir barışa dönüşsün. Bu noktada Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Ancak bölgemizdeki bu bataklık kurutulmadan da kalıcı bir barışın sağlanması çok mümkün gözükmüyor. Bu noktada hem DEAŞ ile yoğun bir şekilde mücadele etmemiz gerekiyor, hem de bölgede bu bataklıktan faydalanarak kendine teritoryal alan kazanmaya çalışan diğer terör örgütleriyle de mücadele etmemiz gerekiyor."

Türkiye’nin aynı andan birden çok terör örgütüyle kararlı bir mücadele verdiğini anlatan Bakan Işık, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak PKK terör örgütüyle 35 yılı aşkın süredir mücadele ediyoruz. Son dönemde terör örgütüne belini kıran darbeyi vurduk. Bundan dolayı da bir terör örgütünün en son girişeceği intihar saldırılarına yöneldiler. Ama Allah’ın izniyle, milletimizin sabrı ve kararlılığı bu eylemleri de boşa çıkaracak. Şehitler veriyoruz Allah hepsine rahmet eylesin, yaralılarımız var ama bütün bu terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı ortak saldırısı karşısında da milletimizin çok büyük bir kararlılığı var. Biz de hükümet olarak bu kararlılığın terör örgütünün tamamen tasfiye edilmesine kadar sürdürülecek mücadele için çalışmamızı sürdürüyoruz. Bu işin de Allah’ın izniyle Türkiye üstesinden gelecek. Terör örgütü mutlaka Türkiye’de eylem yapamayacak duruma getirilecek."

 

"Milletin duygu birlikteliği güçlü"

Türkiye’nin 24 Temmuz’dan bu güne yapılan mücadelede terör örgütüne çok ağır bir darbe indirdiğini belirten Işık, "Terörist kadrosunun çok büyük bir kısmı etkisiz hale getirildi. Bundan sonra da bu mücadele sürecek. Bunu yaparken de en fazla dikkat ettiğimiz nokta Kürt kardeşlerimiz ile terör örgütü arasında kalın bir duvar örmek. Kürtler bizim kardeşimizdir, bin yıldır Türkiye’de, vatanımızda birlikte yaşıyoruz, sevincimiz aynı, kederimiz aynı, coşkumuz ayın, hüznümüz aynı. Bu duygu birlikteliğini, milletin parçası olma, aynı milletin evladı olma şuurunu güçlendirmeye özellikle büyük gayret gösteriyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu unsuru sadece Türk değildir, aynı zamanda Kürt'tür ve diğer etnik kökendeki insanlarımızdır. Zaten millet kavramını bir etnik kavram olarak anlamıyoruz. Bunu söylemek kolay ama hayatta tatbik etmek konusunda da çok güzel şeyler yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Çanakkale’de, Sarıkamış’tan nasıl dedelerimiz şehit olarak kucak kucağa yatıyorsa, yarın da biz birlikte, el ele, kol kola yolumuza devam edeceğiz. Bunun için terör örgütü ile bölge halkı arasında çok ciddi bir ayrım yapıyoruz, bunun çok büyük karşılığını da görüyoruz." şeklinde konuştu.