Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Enstitünün Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümüne yönelik belirlediği “100.yıl hedefleri” ve “dünya çapında Yunus Emre Enstitüsü algısı”na ilişkin hususlara Anadolu Ajansında verdiği röportajda değindi.

Enstitü Başkanı Prof. Dr. Ateş, dünyanın farklı coğrafyalarında Türkiye’ye ve Türkçeye gösterilen yoğun ilgi neticesinde Yunus Emre Enstitülerinin açılma taleplerine yönelik şunları kaydetti:

“Yunus Emre Enstitüsü olarak dijital mecralarda çok daha yoğun faaliyet yaptık. Dolayısıyla 2022 yılının özellikle ikinci yarısından itibaren dünyanın her tarafından yoğun taleplerle karşılaştık. Bu talepler bizim için çok kıymetli. Latin Amerika’dan Uzak Doğu ülkelerine kadar bütün coğrafyalardan Yunus Emre Enstitülerinin açılma talepleri geldi. Dünyada Yunus Emre Enstitülerine ilişkin çok olumlu bir algı var.

Dünyanın her yerinden gelen Yunus Emre Enstitülerinin açılma talepleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk kültürü açısından çok değerli. Çünkü kültürler dünyada birlikte yaşar ve bu kültürler arasında cazip olan kültürler davet edilir. Biz farklı ülkelerde temsilcilik açmanın yanı sıra dünyadaki tüm insanlarla tanışmak istiyoruz.”

“ANADOLU’NUN BİLGELİĞİNİ VE ‘CAN’ FELSEFESİNİ BEŞERİYETLE BULUŞTURUYORUZ”

Enstitü Başkanı Prof. Dr. Ateş, Enstitünün dünya çapında yürüttüğü faaliyetlerin temelindeki felsefeye ilişkin şu açıklamaları yaptı:

“Yunus Emre’ye ve bizim kültürümüze göre en yukarıda insan vardır. En kıymetli olan insandır, candır ve canlılardır. Adını Yunus Emre’den alan Enstitümüzün çalışma usulünde de öncelikli olarak bu değerler vardır. Yunus Emre Enstitüsü olarak bulunduğumuz coğrafyalarda hep insana öncelik veriyoruz. Kültür-sanat faaliyetlerimiz, dijital etkinliklerimiz ve Türkçe öğretimimizin temelinde bu felsefe yer alıyor. Enstitü olarak Anadolu’nun bilgeliğini ve ‘can’ felsefesini beşeriyetle buluşturuyoruz.”

“100 TEMSİLCİLİKLE DÜNYAYI KÜLTÜR AĞLARI ÖRECEĞİZ”

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, “Geçen yıl aldığımız kararla Cumhuriyet’in 100. yılında 100 yurt dışı temsilciliğine ulaşarak dünyayı kültür ağlarıyla öreceğiz. Çünkü Yunus Emre Enstitüleri için ‘tanış olmak’ çok önemli.”

IRAK’TA TEMSİLCİLİK AÇILACAK

2023 yılında yurt dışında açılması planlanan yurt dışı temsilciliklerine dair detayları paylaşan Prof. Dr. Ateş, “Şubat ayında yakın coğrafyada bulunan Irak’ın başkenti Bağdat başta olmak üzere faaliyetlerimize başlayacağız. Suriye Güvenli Bölge’de de 4 merkezimiz tarafından faaliyetler gerçekleştiriliyor. Yunus Emre Enstitüsü olarak özellikle yakın coğrafyamızda Yunus’un felsefesini ve barış kültürünü yaygınlaştırmak istiyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu.

“TÜRKÇENİN İLETİŞİM, BİLİM VE FELSEFE DİLİ OLARAK DÜNYADA YAYGINLAŞMASI İÇİN FAALİYETLER GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

2023 yılının bütün dünyada Türklüğün daha çok ifade edildiği ve hissedildiği bir yıl olacağını vurgulayan Enstitü Başkanı Prof. Dr. Ateş, “2023 yılında yüz yüze ve çevrim içi Türkçe dersleri, Tercihim Türkçe Projesi, Türkçe Öğretim Portali ve videolarla Türkçe öğretimi aracılığıyla 1 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Türkçenin iletişim, bilim ve felsefe dili olarak dünyada yaygınlaşması için faaliyetler gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

“TANIŞMAK İÇİN KÜLTÜR EN ÖNEMLİ ARAÇTIR”

Prof. Dr. Şeref Ateş, “Yunus, ‘Gelin tanış olalım’ demiş. Tanışmak için kültür en önemli araçtır. Çünkü kültür bir işi nasıl yaptığınızı gösterir. Bizim düşünce tarzımızı ve entelektüel birikimimizi taşıyan faaliyetler düzenleyerek bir işi nasıl yaptığımızı tüm dünyaya gösteriyoruz. İnsanlar bu tanışmanın akabinde de Türkiye’yi ve Türk kültürünü yakından tanımak adına Türkiye’ye turist olarak geliyor, Türkiye’de eğitim almak isteyenlerin sayısı artıyor, Türkiye ile iş yapmak isteyen insanların sayısı artıyor.” diye konuştu.

“REKABETE DEĞİL REFİK OLMAYA DAYANAN BİR YAŞAM TARZIMIZ VAR”

Prof. Dr. Ateş, röportajın son bölümünde “Bu ay Amerika’da, gelecek ay ise İngiltere’de geniş kitlelere ulaşacak faaliyetlerimiz var. Bütün bu faaliyetlerin arkasındaki temel düşünce ise Anadolu’da yüzyıllardır Yunuslarla, Hacı Bektaş Velilerle, Ahmet Yesevi Hazretleriyle geliştirdiğimiz Anadolu irfanını, insanı, canı ve canlıyı öne çıkaran; rekabete değil refik olmaya dayanan bir yaşam tarzımız var.” dedi.

5 KITADA 80’DEN FAZLA TEMSİLCİLİK

2009 yılında yurt dışında faaliyetlerine başlayan Enstitü, şu anda 5 kıtada 80’den fazla yurt dışı temsilciliği aracılığıyla Türkiye’nin uluslararası alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve itibarını artırma misyonunu diplomasi alanlarında gerçekleştirdiği muhtelif faaliyetleriyle yerine getirmeye devam ediyor.