Londra Yunus Emre Enstitüsü, 7 Mart 2024 tarihinde, yetenekli ve ödüllü yönetmen Merve Çirişoğlu'nun çarpıcı kısa animasyon filmi Sessiz Yol'un (The Silent Route) özeli gösterim etkinliğine katılan seçkin bir davetli grubunu ağırladı.

Savaşın Ortasında Kalmış Genç Bir Kadının Dokunaklı ve Güçlü Hikâyesi 

Kısa bir animasyon filmi olan Sessiz Yol, savaş zamanında yeni doğmuş bebeği ve üç yaşlı akrabasıyla yola çıkan ve sınırda engellerle karşılaşan genç bir kadının dokunaklı ve güçlü hikâyesini anlatıyor. Filmin hikâyesindeki baş kahramanların öküz arabaları bir güvenlik karakolunun yakınında sıkışır ve düşman tarafından yakalanma ihtimalinin korkusu onları bürümüşken, insanlığın beklenmedik bir yönü onları karşılar.  

Toplam süresi sekiz buçuk dakika olan film, güzel görselleri, etkileyici karakterleri ve büyüleyici müzikleriyle izleyenleri cezbetti. Faisal Hossain'in özgün öyküsünden yola çıkılarak Merve Çirişoğlu tarafından senaryosu yazılan film yine Çirişoğlu tarafından yönetildi, üretildi ve canlandırıldı.  

Etkinlik, Londra Yunus Emre Enstitüsü tarafından sıcak bir tanıtım ve karşılama konuşması ile başladı. Ardından konuklara, kendilerini hayranlık içinde bırakan Sessiz Yol filminin özel gösterimi yapıldı. Filmin kahramanlarının mücadeleleri ve umutları, filmdeki derin dokunaklı detaylar arasında yer aldı. Gösterimin ardından yönetmen, filmin arka plan hikâyelerini ve yaratıcı sürecini paylaşarak çalışmasının ardındaki bazı zorlukları ve ilham kaynaklarını ortaya koydu. 

“Küçük nezaket eylemleri kelebek etkisi oluşturuyor” 

Çirişoğlu, hikâyeleri ve duyguları aktarmak için çarpıcı bir araç olarak animasyonun gücü hakkında konuştu. Sessiz Yol adlı filmini, sosyal konulardaki yaratıcı vizyonunu ve tutkusunu yansıtan ilham verici bir eser olarak sundu. Filmin, küçük nezaket eylemlerinin insanların hayatları üzerindeki etkisini ve yaratabileceği kelebek etkisini nasıl gösterdiğini anlattı. Ayrıca filmin ilham kaynağı ve orijinal hikayenin sahibi Faisal Hossain'in kişisel yaşam öyküsünden de detaylı bir şekilde bahsetti. Faisal Hossain'in hikayesini paylaşmak ve filmde iş birliği yapmak için kendisine ulaştığını söyledi. Filmin kişisel ve özgün bir hikâyeye dayanan kurgusal bir çalışma olduğunu ancak tarihten de beslendiğini vurguladı. Daha sonra filmdeki karakterleri, hikâyenin akışını ve sembolleri nasıl tasarladığını ve kreatif süreçte nelere dikkat ettiğini anlattı. Ayrıca filmde hiç diyalog bulunmadığını, bunun da filmi evrensel ve herkes tarafından anlaşılabilir kılmak için bilinçli bir tercih olduğunu belirtti. Son olarak, filmin teknik yapım sürecinden ve bu süreçte karşılaştığı zorluklardan ve elde ettiği başarılardan bahsetti. Ayrıca konuklara ve organizatörlere minnettarlığını ve takdirlerini ifade etti. Etkinliğe katılan ziyaretçiler filmi gösterimin ardından yönetmene soru-cevap oturumunda sorularını yöneltti. Soru-cevap oturumu, konukların merak ve heyecanlarını göstermesiyle canlı ve ilgi çekici geçti. Etkinlik, geceye lezzet ve sıcaklık katan Türk ikramları ile sona erdi.