Los Angeles’ta Enstitümüzün Eş Ev Sahipliğinde Düzenlenen Türkiye Konulu Konferansa Ermeni Provokatörlerden Çirkin Saldırı

Yazıcı-dostu sürüm

Los Angeles şehrinde polis, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve USC Annenberg İletişim ve Gazetecilik Okulu Kamu Diplomasisi Yüksek Lisans Programı ortak sponsorluğunda düzenlenen konferansta sözlü ve fiziksel saldırıda bulunan Ermeni gruba müdahale etti.

Yunus Emre Enstitüsü ile USC Annenberg İletişim ve Gazetecilik Okulu iş birliğiyle düzenlenen konferansa T.C. Vaşington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, Azerbaycan’ın Los Angeles Başkonsolosu Ramil Gurbanov, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Wilson Center Orta Doğu Programı Başkanı Büyükelçi James Jeffrey, Vaşington Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Gökhan Coşkun, O3 Medya Yöneticisi Saner Ayar ve konuşmacılar iştirak etti.

Etkinliğin açış konuşmalarının ardından T.C. Vaşington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan’ın konuşmalarını gerçekleştirmek üzere kürsüye çıkmasının ardından 11 kişilik bir öğrenci grubu protestoya başladı. Aynı zamanda başka bir protestocu, Azerbaycan’ın Los Angeles Başkonsolosu Ramil Gurbanov’u hedef alarak sözlü saldırıda bulundu.

Türkiye ve Azerbaycan’ı hedef alan grubun 10 dakika süren protestosu, üniversitenin güvenlik görevlileri ve polislerin müdahalesiyle sona erdirilerek protestocu grup salondan çıkartıldı. Konferans boyunca dışarıda bekleyen protestocular gürültü yaparak programın olağan akışını etkilemeye çalıştı.

Tüm olumsuz şartlara rağmen gerçekleştirilen programda konuşmalarına devam eden T.C. Vaşington Büyükelçisi Mercan, “Hemfikir ülkeler, sorunların çözümü için iş birliği yapmalı ve yeni fikirler geliştirebilmelidir. Aynı zamanda iletişimimizi ve anlayışımızı arttırmalıyız aksi halde hiçbir ilerleme kaydedemeyiz.” değerlendirmelerinde bulundu.

Büyükelçi Mercan, Türkiye’nin dış politikasının Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi üzerine kurulu olduğunu belirterek Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana toplumun her kesimine saygı ile yaklaştığını vurguladı.

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, programda gerçekleştirdiği konuşmalarında diplomasinin birçok farklı biçimi olduğunu belirterek kamu diplomasisinin dünyadaki insanlara, geleneksel diplomasinin ulaşamayacağı farklı yollarla ulaştığının altını çizdi.

Yunus Emre Enstitüsünün Türk kültürünün eşsiz unsurları aracılığıyla dünyanın farklı coğrafyalarındaki insanları Türk kültürünün ve Türkçenin birleştirici çatısı altında bir araya getirdiğini vurgulayan Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Enstitünün dünya çapında 60’tan fazla ülkede bulunan 80’in üzerinde temsilciliğiyle faaliyetlerini yürüttüğünü kaydetti.

Konferansın sona ermesinin ardından Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi İsmail Demirezen ve O3 Medya Yöneticisi Saner Ayar, dışarıda göstericilerin fiziki ve sözlü saldırısına uğradı.

Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, saldırının ardından Türkiye’nin önde gelen medya kanallarının canlı yayın programlarına katılarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu bölge, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de dünya için önemli bir bölgedir. Bu bölge aynı zamanda Ermeni diasporasının güçlü olduğu bir bölgedir. Bu bölgede Türk yatırımcının, Türk sivil toplum örgütünün dolayısıyla Türk varlığının ve Türk düşüncesinin olmaması çok üzücü. Burada Türkiye tarafından yerel yönetimlerle ve üniversitelerle yapılacak her türlü girişim Ermeni baskısından ve tepkisinden dolayı iptal edilmiştir. 

Biz bu durumun farkındalığıyla bir buçuk yıldır üniversite bünyesinde çalışma grubu oluşturduk. Bu çalışma grubunda yer alan öğrencileri Türkiye’ye davet ettik ve iki hafta boyunca eğitim gezileri düzenledik. Çalışma boyunca Türkiye’nin dış politika atılımları ve dış politika zaferleriyle kamu diplomasisinde ulaştığı konum bizzat öğrenciler ve akademisyenler tarafından tespit edildi. Üniversite yönetimi ile birlikte çalışmanın sonunda ortaya çıkan tüm bu verileri paylaşmak amacıyla ‘Türkiye Günü’ ve ‘Türk Dış Politikasında Kamu Diplomasisinin Rolü’ başlığı altında bir gün düzenleme kararı aldık. Bölgedeki olumsuz şartlara rağmen üniversite yönetimi programı iptal etmedi ve gerekli tedbirler alındı fakat bina dışında böyle bir saldırganlığın, böyle bir vahşetin ve vandalizmin olabileceği hiç kimse tarafından öngörülemedi.

“Türkiye’nin Azerbaycan ile birlikte son yıllarda gerçekleştirdiği güçlü birliktelik dışarıdaki disaporayı oldukça rahatsız ediyor”

Enstitü Başkanı Prof. Dr. Ateş, konuşmalarının devamında “Türkiye’nin Azerbaycan ile birlikte son yıllarda gerçekleştirdiği güçlü birliktelik dışarıdaki disaporayı oldukça rahatsız ediyor fakat onlar ne kadar rahatsız olursa olsun biz sükûnetimizi koruyarak Anadolu’nun bilgeliğini ve kültürel zenginliğini dünyanın her tarafına taşımalıyız. Konferansta Amerikalı diplomatlar, öğrenciler, bilim insanları Türkiye’nin gerek kendi topraklarında gerekse Balkanlar, Kafkaslar Türk Dünyası ve İslam Dünyası’ndaki artan rolünü ve gücünü onlar kendileri ifade ettiler. Bütün bunlar Ermeni diasporasının argümanı olmadığı için fiillen saldırıya geçmelerine sebebiyet verdi.” değerlendirmelerinde bulundu.

“Bu çağda gencecik çocukların böyle bir Türk düşmanlığı ile yetiştirilmesi ve insanlara sopalarla saldırmaları kabul edilebilir değil”

Başkan Prof. Dr. Ateş yaptığı açıklamada “Gördüğünüz görüntüler insanlık için utanç verici. Bu çağda gencecik çocukların böyle bir Türk düşmanlığı ile yetiştirilmesi ve insanlara sopalarla saldırmaları kabul edilebilir değil.” diye konuştu.

T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından menfur saldırıda bulunanlar hakkında gerekli hukuki sürecin başlatılacağı açıklanmıştır.