Türkiye’nin başat kültürel diplomasi kurumu Yunus Emre Enstitüsü, Ankara’daki misyon şeflerine ve diplomatik temsilcilere yönelik Türkçe kursları düzenleyerek uluslararası ilişkilerde stratejik önemi haiz kişilere Türkçe öğretimi faaliyetlerini sürdürüyor.

Sudan’ın Ankara Büyükelçiliğinde, Sudanlı diplomatlar Yunus Emre Enstitüsü ile hem Türkçe öğreniyor hem de Türkiye’nin kültürel mirasını dil-kültür zemininde yakından keşfediyor.

Sudan’ın Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb, “Sudan ve Türkiye’nin kültürleri arasında tarihî ve dini unsurlar başta olmak üzere çok sayıda benzer kültürel öge var. İki ülke arasındaki kültürel benzerlikler dolayısıyla Sudan’da çok sayıda öğrenci eğitim almak için Türkiye’yi tercih ediyor. Sudanlı öğrenciler Türkiye’de kendilerini memleketlerindeymiş gibi hissediyorlar.” diye konuştu.

Büyükelçi Nadir Yousif Eltayeb, düzenlenen Türkçe kurslarına dair “Büyükelçiliğimiz bünyesinde Yunus Emre Enstitüsünün Türkçe kursları düzenleniyor. Kurslar sayesinde diplomatlarımız kendilerini Türkçe konuşarak daha da iyi ifade etmeye başladı.” değerlendirmelerinde bulundu.

“Türkiye’ye gelip bu kültürel zenginliğe tanık olduğum için kendimi şanslı hissediyorum”

Büyükelçi Eltayeb “Türkiye, zengin bir medeniyete sahip olan ülke. Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla Asya, Avrupa ve Afrika’nın kültürel değerlerinin harmanlandığı bir yer. Türkiye’nin farklı kültürel figürleri ve çok fazla tarihî mekânı var. Türkiye’ye gelip bu kültürel zenginliğe tanık olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.” dedi.

Sudanlı Müsteşarın Türkiye ve Türkçe Sevgisi Türkiye’ye Gelmeden Önce Başladı

Türkçe kurslarına iştirak eden Sudan’ın Ankara Müsteşarı Afaf Mohamed Mohamdani Hamid, Türkçe öğrenmeyi tercih etme sebebine ilişkin “Buraya gelmeden önce Türkiye’yi ve Türkçeyi sevdim. Bu sevgi ve muhabbetle Türkçeyi Türkiye’de öğrenmek istiyorum. Sadece işim dolayısıyla değil Türklerle diyalog kurmak için de Türkçe öğrenmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

“Türkçe, insana değer veren bir dil”

Sudanlı Müsteşar Afaf Mohamed Mohamdani Hamid, “Türkçe öğrenmeye başlayan birisi olarak şunu söyleyebilirim. Türkçe, insana değer veren bir dil. Hayatın her alanında bu durum karşımıza çıkıyor. ‘Teşekkür ederim, kolay gelsin, hoş geldiniz’ gibi karşıdaki insana değer veren çok sayıda ifade var. Öte yandan, Türkçeyi konuşan insanlar da aynı zamanda bu değerleri taşıyan kişilerdir. Çünkü dil, kültürü yansıtır.” diye konuştu.

Sudanlı Müsteşar Afaf Mohamed Mohamdani Hamid, Türkçe öğrenme sürecine ve Türk kültürüyle tanışma serüvenine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Türkçe öğrenmeye başladığımda hiçbir zorluk yaşamadım. İki dilde de ortak bulunan çok sayıda kelime var. Sudan ve Türk mutfağında aynı kelimeler bile var. Buraya gelmeden önce Almanya’da görev yapıyordum. Çalıştığım yerin karşısında bir Türk restoranı vardı. Türk mutfağının lezzetlerini ilk olarak orada deneyimlemeye başladım. Adana kebabı, dolmayı ve künefeyi çok seviyorum. Türk mutfağının bu kadar lezzetli olmasında yemeklerde kullanılan baharatların, yemeklerin hazırlanma ve pişirme yöntemlerinin etkisi var. Türk kültürünün incelikleri Türk mutfağına da yansıdığı için yemeklerin ayrı bir lezzeti var.”

Türk Dizileri Türkiye’yi Ziyaret Etmek İçin Teşvik Etti

Türkçe kurslarına katılan Sudan Büyükelçisinin Eşi Esraa Ahmed Omer Abdelrahman, Türkçe öğrenme sebebine dair izlemiş olduğu Türk dizilerinin Türkiye’yi ziyaret etmek için teşvik ettiğini belirterek “2018 ve 2019 yıllarında tatil için Türkiye’yi ziyaret ettik. Tatildeyken gördüğüm bazı Türkçe kelimelerin bizim dilimizde de olduğunu fark ettim. Türkiye’den döndükten sonra Türk dizilerini dublaj ile izlemeyi bırakarak Türkçe alt yazılı izlemeye başladım. Türkçe kelimeleri dinlemek istedim ve zamanla kelimeleri daha iyi anlamaya başladım. Türkçeye olan sevgim ve ilgim dışında Türklerle diyalog kurabilmek dil öğrenme sebeplerimden bir diğeri. Ülkeler arasında kurulan köprülerden biri de dildir. Türkçeyi ana dil seviyesinde öğrenmek istiyorum.” dedi.

Esraa Ahmed Omer Abdelrahman, “Türkiye’ye ilk kez geldiğimizde tatil programımızda İstanbul ve başka şehirler vardı. İstanbul bizi bırakmadı, biz de İstanbul’a bayıldık. İstanbul çok güzel bir şehir. Yakın zamanda buraya taşındığımız için farklı şehirleri ziyaret edemedik. Kastamonu’yu ziyaret etme fırsatımız oldu. Kastamonu da çok güzel bir şehir. Çok güzel bir memleketiniz var. Türkiye’deki tüm şehirleri ziyaret etmek istiyoruz.” diye konuştu.