YEE'de "Şehitleri Anma Programı" düzenlendi

Yazıcı-dostu sürüm

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü kapsamında, Yunus Emre Enstitüsünün bağlı bulunduğu Yunus Emre Vakfının Genel Merkez binasında şehitleri anma programı düzenlendi.

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü kapsamında Yunus Emre Vakfı Genel Merkezinde düzenlenen program, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Yurt içinde bulunan Yunus Emre Enstitüsü çalışanlarının tamamının katılımıyla gerçekleştirilen programda Enstitünün Türkçe Eğitim Merkezi personellerinden Özkan Çakmak tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti okundu.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından yapılan ve dakika dakika 15 Temmuz sürecini konu alan film gösteriminin de yapıldığı programda 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını mısralara döken bazı Enstitü çalışanları, hatıralarına ilişkin şiirlerini okudular.

"Allah milletin kalbinden korkuyu aldı"

Programda konuşma yapan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, özellikle yurt dışında, 15 Temmuz gecesinden bu güne kadar aktif mücadele edenler olarak 15 Temmuz'un ne anlama geldiğini Yunus Emre Enstitüsü çalışanlarının daha iyi bildiğini belirterek, "Belki de Çanakkale Zaferi kadar önemli. Belki 29 Ekim kadar önemli. Çünkü bunu hatırlamamız gerekiyor. Sadece şehitlerimizi anmak ve sadece o gece gösterilen kahramanlığı anlatmak yeterli değil. Ancak onu da tekrar vurgulamamız gerekiyor ki o gece gerçekten de bu milletin üzerine sekine dediğimiz sükunet indi ve Allah milletin zihnindeki ve kalbindeki korkuyu aldı. Ve düşmanlara karşı savaşma gücü ve iradesi verdi." dedi.

"Planlar yapılmaya devam ediyor"

"15 Temmuz'un bir özelliği de burada oturan herkes o gece 15 Temmuz'u yaşadı. Bu savaş bitmeyecek. Onun için bu programların devam etmesi gerekiyor." diyen Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, "Artık çağdaş hayatta bizi sınırlardan, Çanakkale Savaşı gibi ya da Balkan Harbi gibi üç kıtadan Anadolu'ya hapseden gerileme dönemi değil bundan sonra savaşlar artık yeni nesil savaşlar olacak. Bu yeni nesil savaşlar da işte 15 Temmuz'da gördüğümüz gibi içeriden gelecek. Bu içeriden gelen savaşlara da bizim çok daha fazla uyanık bir şekilde hazır olmamız gerekiyor. İçeriden gelen savaşın hazırlıkları da çok eskiden yapılıyor. Biz şimdi 15 Temmuz'u Allah'ın yardımıyla bertaraf ettik diye düşünürken bir taraftan yeni planlar yapılmaya da devam ediyor." diye konuştu.

"40 yıl boyunca çalışan bir örgüt..."

Prof. Dr. Şeref Ateş sözlerini şu şekilde sürdürdü: "O gece Allah yardım etti ve 40 yıl boyunca çalışan; orduyu, istihbaratı, emniyeti, yargıyı, devletin her noktasını ele geçirmeye çalışan; esnaftan tutun da eğitim gibi bütün diğer alanları kendine bağlamaya çalışan bir örgüt ve tankla, topla, uçakla saldırıyor. Ama 40 yıllık planın işlemesine Allah izin vermiyor. Bizim kültürümüzde, geçmişten getirdiğimiz bir şey var: Devlet olarak da millet olarak da yaptığımız bir şey var. Zalime karşı sert duran ve mazlumlara kanat geren bir kültürümüz var. Onun için Allah 15 Temmuz'da böyle bir galibiyet nasip etti. Bu saldırı bitmeyecek ve içeriden devam edecek. FETÖ gibi hareketlerin zemin bulabilmesi için görünürde en az yüzde doksanının doğru görünmesi gerekiyor. Yani esas niyetlerinin üstünü, halkın nazarında doğru olan işleri kullanarak örtmesi gerekiyor. Doğru işleri o kadar sistemli kullandılar ve kendilerini o kadar gizlediler ki çok insan bunlara bir şekilde temas etmiş oldu. 15 Temmuz'u göstermelik bir şekilde anıp geçmek şehitlerimize de ihanettir. Çünkü bu saldırı devam edecek. Biz kurum olarak 15 Temmuz gecesinden bugüne kadar bir yıldır uğraşıyoruz. Gelecek artık çok daha önemli. Bu milletin dünyaya götüreceği bir mesaj var. Sadece tarihten gelen özellikler değil, bizim farklı özelliklerimiz var."

"15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız!"

Yunus Emre Enstitüsünün 15 Temmuz'u unutmayacağının ve unutturmayacağının altını çizen Prof. Dr. Ateş, sözlerini şöyle tamamladı: "15 Temmuz tarihimizdeki diğer zaferler kadar önemlidir. Bu zaferi yaşatmamız gerekiyor. Çünkü dünyada Türk milletine ihtiyaç var. Bu ihtiyacı en iyi şekilde, bulunduğumuz her ülkede yaşatacak da yine öncelikle Yunus Emre personelidir, Türk milletinin her bir ferdidir. Yakınlarınızdan şehit ve gazilerin olduğunu biliyorum. Allah şehitlerimize rahmet etsin, mertebelerini yüksek kılsın. Gazilerimize de şifalar versin. Zaferiniz mübarek olsun."

"30 Kuş" duygulandırdı

Enstitü Başkanı Ateş'in konuşmasının ardından gösterilen Dursun Ali Erzincanlı'nın Şehit Ömer Halisdemir için yazıp seslendirdiği "30 Kuş" isimli şiiri, duygulu anların yaşanmasına neden oldu.

Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde faaliyet gösteren Türkçenin Sesi Radyosu (TSR)'ndan da canlı olarak yayımlanan program, TSR Koordinatörü Alper Tuna'nın ettiği dua ile son buldu