Yunus Emre Enstitüsünün Suriye’nin Azez kentinde açtığı 60’ıncı merkezinde “Yunus’un Nefesi sevgi Dili Konseri gerçekleşti. 18 Şubat 2021’deki konserde Türk halk ozanı Yunus Emre’nin bestelenen şiirlerine yer verildi.

Azez Yunus Emre Enstitüsünde “Yunus’un Nefesi Sevgi Dili Konseri” adıyla bir konser düzenlendi. Konser, "Yunus Emre ve Türkçe Yılı" kapsamında düzenlendi.

Konser, kültür-sanatın ve zeytin ağacıyla simgeleşen kadim barış rüzgârını Yunus’un veciz mısralarıyla yeniden Azez ve Afrin’de yaşayan halka taşıdı.

Azez Yunus Emre Enstitüsü Konferans Salonunda 18 Şubat 2021’de gerçekleşen konserde Türk ve Suriyeli sanatçılardan oluşturulan sekiz kişilik müzik grubu sahne aldı. Konserin ilk bölümünde Türk halk ozanı ve mutasavvıfı Yunus Emre’nin birçok farklı makamda bestelenen ilahilerine yer verildi. Sonrasında Mesud Cemil’e ait nihavent saz semaisi icra edildi. Konserin ikinci bölümünde ise Arap dünyasının kadim eserlerinden oluşan bir repertuar ile konser müzik şölenine dönüştü.

TANBURİ CEMİL BEY VE OĞLUNUN ESERLERİ VAZGEÇİLMEZ

Suriyeli grubun müzik aranjörü ve kompozitörü Adnan el-Esmer konser Türk müziğine büyük bir sevgi duyduğunu vurgulayarak özellikle Tanburi Cemil Bey ve oğlu Mesut Cemil Bey’in saz eserlerinin çok büyük ilgi uyandırdığını belirtti.

Müzisyen El-Esmer, Tanburi Cemil Bey’in dünya müziği ve bilhassa doğu musikisi içinde şaheser niteliğinde çok sayıda mühim esere sahip olduğunu, bu eserlerin adeta akademik öğreticiliği bünyesinde barındıran kompleks müzik harmonileri ve ritim tarzları içerdiğini ifade etti.

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ İLE AYNI YOLDA YÜRÜMEK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU

Adnan El-Esmer; Yunus Emre Enstitüsü’nün himayesinde düzenlenen etkinliklerin bir parçası olmanın kendileri için büyük bir şans ve önem olduğunu belirterek, Yunus Emre Enstitüsü çatısı altında aynı amaç için çalışan insanlarla birlikte aynı yolda yürümenin kendilerine çok güzel bir duygu yaşattığını ifade etti.

YUNUS EMRE’NİN MESAJI TÜRK MEDENİYETİNİN ÖZÜNDE VAR

El-Esmer, ünlü halk ozanı ve mutasavvıfı Yunus Emre’nin mesajının en başından itibaren Suriye halkının yanında duran Türkiye’nin kültür ve medeniyetinin anlaşılmasında oldukça mühim olduğunu vurgulayarak, bu kültür ve medeniyetin bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.