Tiran Yunus Emre Enstitüsü, 2023 Tiran Kitap Fuarı kapsamında tarihçi ve yazar Prof. Dr. Vahdettin Engin ile "Bir Devrin Son Sultanı II. Abdülhamid" adlı kitabı üzerine bir söyleşi düzenledi. 

Enstitü binasında düzenlenen söyleşiye Arnavutluk'taki Türk kurumlarının temsilcileri, araştırmacılar ve öğrenciler katıldı. Etkinlik, Tiran Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Ömer Osman Demirbaş'ın açış konuşmasıyla başladı.

Moderatörlüğünü tarihçi Emel Engin'in yaptığı söyleşide tarihçi Prof. Dr. Engin, Sultan II. Abdülhamid'in liderliğinin önemine, entelektüel kişiliğine, Arnavutlarla ilişkilerine ve diğer konulara dair soruları yanıtladı.

“Sultan II. Abdülhamid, Arnavutlara Önem Verirdi”

Konuşmasında Sultan II. Abdülhamid'in entelektüel bir insan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Engin, Sultan II. Abdülhamid Han liderliği döneminde Osmanlı Devleti’nde birçok alanda gelişmenin söz konusu olduğunu söyledi.

Balkanların Osmanlı Devleti için her zaman özel bir öneme sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Engin, Sultan II. Abdülhamid'in Arnavutları çok sevdiğini düşündüğünü belirtti.

Engin, “Sultan II. Abdülhamid, Arnavutlara çok önem verirdi, onlardan vefalı insanlar olarak söz ederdi. Balkanlardaki Arnavutlarla ilişkileri çok iyiydi.” dedi.

Prof. Dr. Engin, "Pek çok dinden milletin Osmanlı çatısı altında huzur içinde yaşadığını biliyoruz. Osmanlı Devleti her zaman tüm dinlerin koruyucusu olmuştur ve buna Filistin de dâhildir." dedi.

Tiran Kongre Sarayı binasındaki fuarda Prof. Dr. Engin ayrıca "Fan Noli" Yayınevi standında okuyucularla buluşarak Arnavutçaya çevrilen kitabının tanıtımını yaptı.

Kitap Fuarının İkinci Söyleşisi Yazar Ayhan Demir ile Yapıldı 

Yazar Ayhan Demir, Arnavutlar ve Türklerin 100 yıldır ayrı yerlerde yaşamalarına rağmen yaptıkları her sohbette neredeyse aynı ruha sahip olduklarını hissettiklerini vurguladı. 

Demir, "Bildiğimiz üzere asırlardır birlikte yaşadık ve sadece 100 yıldır ayrıyız. İlk bakışta 100 yıl çok uzun bir süre olarak görünebilir ancak tarih sahnesinde sadece birkaç gün geçmiş gibi... Son 100 yıldır harita üzerinde ayrı yaşasak da bu yine de manevi anlamda bizi ayırmıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Kendisinin Arnavutçaya da tercüme edilen "Balkan Defteri" kitabından bahseden Demir, şöyle konuştu: 

"Balkan Defteri ismini özellikle seçtim. Kitap iki bölümden oluşuyor: kitabın ilk bölümünde Arnavut ve Boşnak edebiyatçı ile yazarların isimleri ve ünvanları hakkında eleştirilerimiz var. İkinci bölümde ise yazarlar hakkında bilgilerin yanı sıra röportajlarımız da var." 

Demir, "Osmanlı Dönemi’nden miras olarak ne kaldığını sorarsanız, bunun için üç şey söyleyebilirim. Birincisi Osmanlı mimarisini temsil eden camiler, ikincisi padişahlar, üçüncüsü ise klasik Osmanlı şiirleri. Padişahların da divan şiiri yazdığını düşünürsek geriye sadece iki tanesi kalıyor; camiler ve şiirler. Bunlar Türkler ve Arnavutların ortak mirasıdır." dedi.