Bosna Hersek’in Barış Elçileri Göreve Hazır

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsünün (YEE), Bosna Hersek'in Ankara Büyükelçiliği iş birliği ile Bosna Hersek'in bağımsızlığını yeniden kazanmasının 30. yıl dönümüne özel düzenlediği eğitim programı tamamlandı.

Yunus Emre Enstitüsü İstanbul Eğitim Merkezinde 19 Şubat - 6 Mart 2022 tarihleri arasında düzenlenen ve üç hafta süren "Kültürlerarası Stratejik İletişim Uygulamalı Eğitim Programı"nın kapanışına Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Bosna Hersek'in Ankara Büyükelçisi Adis Alagiç ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç katıldı.

Programın ardından değerlendirmede bulunan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Bosna Hersek'i Türk kültürünün önemli bir damarı olarak tarif ederek, "Yani Boşnaksız Türk, Türksüz Boşnak olmaz." dedi.

Prof. Dr. Ateş, Bosna Hersek'in bağımsızlığını yeniden kazanmasının 30. yılında dünyada yaşayan Boşnakların ortak bir paydada toplanabilmesinin önemine değinerek, "Bunun için de öncelikle stratejik iletişimi bilen gençlere ihtiyaç olduğunu düşündük. Bu eğitimi uygulamalı bir şekilde 3 hafta boyunca Türkiye'de gerçekleştirdik. İlk hafta teorik eğitimler oldu. İkinci haftasında Boşnak gençler kendi bölgelerine dair stratejiler geliştirdiler ve son hafta ise katılımcılar aldıkları ödevler neticesinde içerik hazırlamaya başladılar. Bu programda 30 kişi yetişmiş oldu, benzerini Bosna Hersek'te de yapacağız ve bu sayede gönüllü barış elçileri yetiştirmiş olacağız." diye konuştu.

Bosna Hersek'in Ankara Büyükelçisi Alagiç ise Yunus Emre Enstitüsünün Balkanlardaki barışın daha da güçlendirilmesi adına oldukça önemli bir misyon edindiğine dikkati çekerek, özellikle diasporada bulunan sivil toplum kuruluşlarının gücünün Bosna Hersek için çok kıymetli olduğunu aktardı.

"TÜRKİYE'DEKİ BOŞNAKLAR, BOŞNAK DİASPORASI DEĞİLDİR, ÇÜNKÜ BİZ BURANIN ASLİ UNSURUYUZ"

İTO Başkanı Avdagiç ise Türkiye'de yaşayan Boşnakların Türkiye'yi anavatan olarak gördüklerine işaret ederek, "Bosna Hersek dışında yaşayan bütün Boşnaklara diaspora diyebiliriz, bunun tek istisnası Türkiye'dir. Türkiye'deki Boşnaklar, Boşnak diasporası değildir. Çünkü biz buranın asli unsuruyuz. O yüzden Türkiye'deki Boşnaklara kimsenin diaspora kavramını kullanmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Kapanış programı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan'ın, "Uluslararası İlişkilerde Güç Kavramı ve Kullanımı: Yumuşak Güç Eksenli Bakış" başlıklı konuşmasının ardından öğrencilere sertifikalarının takdim edilmesiyle son buldu.

Eğitimler, öğleden sonraki oturumda İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner'in "Kültür ve Sanatın Birleştirici Etkisi", Doç. Dr. Burak Küntay'ın "Lobicilik ve Baskı Grupları: Dünyadan Örnekler" ve Prof. Dr. Emel Topçu'nun "Daha Güçlü, Daha Müreffeh ve Daha Barış Dolu Bir Bosna Hersek Öngörüsünde Kadının Rolü" başlıklı konuşmalarıyla devam etti. Programda ayrıca Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler de bir konuşma yaptı. 

Atölye çalışmalarıyla sona eren programın ikinci etabının ise Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da yapılması planlanıyor.

Diğer Etkinlikler

Türkiye’nin Bandar Seri Begavan Büyükelçiliği ve Brunei Yunus Emre Enstitüsü tarafından Brunei Savunma Bakanlığı (...

Yunus Emre Enstitüsü, Latin Amerika’da Türkiye’nin kültürel mirasını tanıttığı faaliyetlerle farklı ülkelerde Türk...

Iraklı Polisler Türkçe Öğreniyor

 

Yunus Emre Enstitüsü, Bağdat'ta bulunan Irak İç İşleri Bakanlığı Diller...

T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, T.C. Saraybosna Büyükelçiliği ve Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü tarafından “17...

Diğer Etkinlikler

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Mardin’de gençlerle buluştu.

18 Şubat’ta Mardin Büyükşehir...

Türkiye’nin önde gelen akademisyen, yazar, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla Kültürel...